Lviv Gezilecek Yerler yazısında, Lviv’de Görülecek Yerler, Lviv’de Yapılacak Şeyler, Lviv’de Gezilecek Noktalar, Lviv Hava Durumu, Lviv’e Nasıl Gidilir ve Lviv Hakkında Bilgileri bulabilirsiniz.
İlk önce, önceki günün bir özetini geçsem iyi olur sanırım; Öğleden sonra saat 4’e doğru indim Lviv Havaalanı’na. Uçakta yanımda oturan çocuğun Türk olduğunu anlayıp muhabbete başladım, inmeye yakın. En azından şehir merkezine ulaşana kadar bir yol arkadaşının iyi olacağını düşündüm.
Havaalanına indiğimizde elimizdeki paraları Ukrayna Parası olan “Grivna”ya çevirmek için bir yer bulduk ama baştan şanssızlığımız olarak düşündüğüm : “Exchange Office”in 16:00 – 16:30 arası kapalı olması durumu, sırada beklerken bir kızın yanıma koşarak gelip bana yanlış çantayı aldığımı hatırlatınca , “Tanrı’ya Şükür” dedirtti. İyi ki de kapalıymış office. Tabii yanıma aldığım çantanın iş yerinden bir arkadaşa ait olması nedeniyle karıştırmışım çantaları, yoksa hiç karıştır mıyım, acayip dikkatli biriyimdir !? Neyse velhasıl kelam (ne demekse –bağlıyım dedim).
Yazı ve Fotoğraflar : Yargı Mutlu
15/10/2013 Lviv – Ukrayna
Sırada tanıştığımız diğer Türkle beraber üçümüz bindik havaalanından tek ulaşım yolu olduğunu anladığımız sarı otobüse. Aslında sarı çok eski minibüse. Şehir merkezine gidene kadar sağlı sollu gördüğüm eski Sovyet Binaları ve minibüse binen Ukraynalılar bende değişik duygular uyandırdı.
Şehirdeki göze çarpan bu geçmişe ait olma durumu sanki bir parça da insanların üzerine sinmişti. Havanın da tamamen kapalı ve hafif sisli olması da bu duyguları besledi sanırım. Şehir merkezine doğru yaklaştıkça tarih bir miktar ileriye doğru sardı. Modernizmin izleri belirmeye başladı kaçınılmaz olarak, ama hala o asırlık, güçlü, tarihi binalar etkisini tüm gücüyle hissettiriyordu.
Lviv’e Nasıl Gidilir
Lviv Havaalanı Ulaşım
Lviv Havaalanı’ndan Lviv Şehir Merkezine ulaşmak için kullanılacak toplu taşıma araçaları:
Otobüs No – Bus No:31
Sarı minibüsten indiğimiz yer tam da tanıştığım 2 Türk’ün kalacağı otelin önüydü. Benim kalacağım kişi ise couchsurfing’den ayarladığım Amerikalı Edward adında birisiydi. Adresi bende vardı fakat attığım son mesaja karşılık vermemesi, gerçeği söylemek gerekirse, beni bir parça tedirgin etti, ne olur, ne olmaz diye, otelin resepsiyonuna girip yer olup olmadığını sordum. Adresi haritada işaretlettiğim için, yolumu bulabileceğimi düşünerek başladım yürümeye. Zannettiğim kadar kolay olmadı. Neyse ki Igor adında hiç İngilizce bilmeyen bir amcaya rastladım. Tesadüfen o da aynı sokağa gidiyordu ve beraber yürüdük. (Skopnivtska 37). 37 numaralı apartmanı buldum ve Edward’ı aradım. Nihayet onu balkonda görünce boşuna kuruntu yaptığımı anladım.
Apartmana girince gördüğüm manzara binanın dışarıdan göründüğünden daha da yaşlı olduğunu fısıldadı. Fakat eski olmasına rağmen bir o kadar da sağlam gözüküyordu. Merdivenleri çıkıp kapıya vardığımda daha doğrusu kapılara. Nedenini tam anlamasam da daire girişlerinde ve balkonlarda 2 tane ard arda kapı vardı (kimbilir belki yalıtım, belki de güvenlik içindir) . Sıcak bir karşılama oldu. Edward profilinde yazdığı gibi sert, ciddi bir tipe hiç benzemiyordu. İçeri girdim ve geniş, güzel bir mutfakta oturan nişanlısı Natasha ile tanıştım. Hemen ardından bana içerisinde piyano olan geniş bir oda gösterdi. Eşyalarımı koydum.
Hediye olarak getirdiğim lokum ve Türk Kahvesi’ni de unutmadan takdim ettim. Tam da önceden yazıştığımız gibi Natasha beni doyurmak üzere yemek hazırlamaktaydı. 10 dk. sonra masaya oturduk ve sohbet eşliğinde yemeye başladık. Menü etli bir sote ve spagettiden oluşmaktaydı. Fakat en güzeli Edward’ın bana ikram ettiği ev yapımı içeceklerdi. Yemek faslı bitince Edward beni kısa bir tura çıkardı.
Lviv Gezilecek Yerler
Rynok Square – Lviv Ukrayna Yapılacak Şeyler
Rynok (Market) Square denen şehrin en ünlü ve de UNESCO Kültür Mirası’nda olan meydanına vardık. Edward Amerikalı olmasına ve de sadece 1 yıldır Lviv’de olmasına rağmen şehir ve tarihi hakkında bir çok şey biliyordu. Aslında onun da çok ilginç bir hayat hikayesi vardı. Neredeyse tüm sülalesi asker olan biri olarak 10 yıla yakın Amerikan Ordusu’nda görev yapmış ve de sonunda istifa edip, önce Orta Avrupa’ya, sonra Rusya’ya sonunda da buraya Lviv’e gelmiş. Şimdi de yeterli düzeyde olan Ukraynaca’sını daha da iyi bir seviyeye getirmeye çalışıyor ve de Ukraynalı bir kızla evleniyor. İlginç bir hayat.
Bunu da Amerikan Ordusu’nda askerlik yapmasına borçlu bir nevi. Şöyle ki; Amerika’da Orduya girenler, ücretsiz eğitim hakkı elde ediyorlarmış. Bu sayede o da Rus Dili ve Edebiyatı okuyup, Rusça öğrenmiş. Donanma ile birlikte gemide telsiz operatörü olarak görev yapıyormuş. Hem Irak’a, hem de Afganistan’a gitmiş. Sohbet ederken şöyle bir şey söyledi çok hoşuma gitti; “Askeriyeyi bıraktıktan sonra Amerika’yı bırakıp ilk Prag’a geldim ve ben kesinlikle Orta Avrupa’da yaşayacağım dedim ve yaşıyorum”.
Bir yerde oturmadan sadece bazı yapılara ve kafelere girip çıktık ve bana hikayelerini anlattı.
Lviv Opera Binası – Lviv Ukrayna Gezilecek Noktalar
Mesela Lviv Opera Binası yapılmadan önce yapılacağı alandan bir nehir geçiyormuş ve mimarı bu nehrin yönünü değiştirerek binayı şimdiki yerine yapmış. Yandaki bir kapıdan girdiğinizde duvarda bu anlattığım hikayeyi sembolize eden bir resim de var. Ayrıca alt tarafta da çok güzel bir kafe var. Oranın girişinde ise bir kamera görüntüsü ve ekranda akan bir su. Edward’a sorduğumda bunun binanın hemen altındaki, yönü değiştirilen nehir olduğunu öğreniyorum. Bu hikayenin doğru mu yoksa efsane mi olduğunu sorduğumda ise çok güzel bir cevap veriyor; “Her şey efsane değil mi aslında !”.
Kryjivka Cafe Restaurant – Lviv Ukrayna Görülecek Yerler
Sonrasında da benim de önceden araştırıp ona söylediğim : Kapıda üniformalı ve asker kılıklı bir adamın karşılayıp parolayı sorduğu ve sizin de “Slava Ukraine – Glory to Ukraine” diye cevap verip içeriye daha doğrusu aşağıya sığınağa alındığınız çok güzel bir bara girdik. Aşağısı tahmin ettiğimden çok daha büyüktü. Biraz dolaşıp, bir yerlerden geçerek içeriden kule gibi bir yere tırmandık. Tırmanırken hemen merdivenlerin yanında devasa bir savaş arabasına benzeyen bir sanat eseri vardı.
Tarif edemiyorum neye benzediğini, isterseniz fotoğrafına bakın.
Tepede ise bir uçak savar vardı. Manzara çok güzeldi. Lviv’i gece yukarıdan görmek. Her yeri değil ama bir kısmını. Edward bu tarz yerlerin şehirde daha olduğunu söyledi.
Oradan çıkıp yine dolaşarak eve döndük ve Edward’ın diğer ev arkadaşı “Dijey” ile tanıştım. Evet adamın adı Dijey (artık nasıl yazılıyorsa sormadım) ve o da Amerikalı. Hep beraber mutfaktaki masaya oturup eğlenceli bir oyun oynamaya başladık. Tabii oyunu sadece Edward bildiği için kuralları bize öncesinde, hem Ukraynaca, hem de İngilizce anlattı. Güzel bir geceydi, oyunu sonuncu tamamlasam da. Herkes odasına çekildi ve ben ertesi gün için hazırlanmaya başladım.
16/10/2013 – Lviv Ukrayna
Ertesi sabah 8:00 gibi uyandım. Edward’ın sabah saat 10:00’da internet üzerinden dersi olduğu için, bana harita üzerinden görülmesi gereken yerleri işaretledi. Dersinin saat 14:00’de biteceğini ve şehir merkezinde buluşabileceğimizi söyledi. Şehir merkezine ulaşmam için tramway yolunu takip etmemin de en kolay yol olduğunu belirtti. Yol bulma konusunda kendime olan aşırı güvenimden midir, nedir bilmem; yanlış tramway yolunu takip edip, bir hayli zor ulaştım meydana.
İlk olarak Edward’ın bana dün gece gösterdiği ve hamur işlerinin çok güzel olduğunu söylediği bir pastaneye gittim. Fakat aç gözlülüğümden, biraz fazlaca çeşit tuzlu ve tatlı alınca 100 Grivna’dan fazla yani 2 öğün parasını kahvaltıya yatırmış oldum. Ayrıca hem çok beğenmedim aldıklarımı, hem de bitiremedim. Oradan çıkıp birkaç yer daha dolaştım ve şehri haritaya bakarak kafamda oturtmaya çalıştım. Ama sonradan anladım ki elimdeki haritada bazı ara yollar yok ve bu yüzden haritaya bakarak, Edward’ın bana önerdiği müzeye gitmeye çalışınca, kayboldum diyebilirim. Müzeye zar zor ulaştığımda ve sadece bugün kapalı olduğunu öğrendiğimde ise hayal kırıklığı ile geri döndüm.
Geri dönerken ise, gördüğüm sokak ve şehir manzaraları, çektiğim fotoğraflar bir parça olsun, yorgunluğumu ve hayal kırıklığımı geçirdi.
White Lion – Lviv Ukrayna Gidilecek Mekanlar
Saat 2 gibi Raynak Square’de Edward’la buluştuk ve onun favaori mekanlarından biri olan “White Lion”a gidip bir şeyler içtik.
House of Legend – Lviv Ukrayna Gezilecek Yerler
Oradan kalkıp dün gece bana dışarıdan gösterdiği üzerinde bir ejderha olan binaya girdik.
Binanın 3 katı da farklı şekilde dekore edilmiş kafelerden oluşmaktaydı. Birisinde aslanlar, diğeri kitaplık şeklinde…En üst çatı katında ise eski, krem rengi bir araba vardı, evet uçan araba. Üzerinde bir pervane ve yan taraflarında da 2 adet kanat, kürek karışımı metaller mevcuttu. Çatıya çıkarken hemen girişte yerde bozuk paralar dikkatimi çekmişti.
Arabanın hemen karşı çaprazında elinde bir şapka tutan cüce heykeli mevcuttu ve Edward onun karşısındaki duvara çıkıp, şapkanın içerisine parayı sokabilen kişinin dileğinin yerine geleceğini anlattı. Binaya hemen girmeden ise bana çatıdan gelen su giderini göstermiş ve bunu aklında tut demişti. Cüce heykelinin hemen altında bir huni dışarıya düşen paraları bu gider yardımıyla sokağa kadar ulaştırıyordu. Parasız kalırsanız bu binanın yakınında dolaşmak iyi fikir o yüzden 🙂
Lviv Coffee Manufacture – Lviv Ukrayna Gezilecek Noktalar
Daha sonrasında ise çok büyük bir kahve dükkanına giriyoruz yine Rynok Square’de. Girer girmez ilginç bir dekorasyon karşılıyor bizi. Edward ile dükkanın alt taraflarına doğru iniyoruz ve hikayesini anlatmaya başlıyor.
Aşağı inerken kapıdaki biri bize takmamız için baret veriyor.
Aşağısı bir maden ve gerçekten karanlık. Bazı odacıklarda mum ışığında oturmanız için romantik ortamlar yaratmışlar. İçerisi gerçekten uzun tünellerden oluşuyor. Tünelin sonunda kahveyi Lviv’e getiren ve bu dükkanın ilk kurucusu olan “Yuri Kultschydcy”in fesli bir maketi var.
Hikayesi de şöyle: Yuri aslında Lviv’li birisi ve Avusturya’da kahve ile tanışıyor. Edward’ın bana anlattığı hikayeye göre de Avusturya, Osmanlılar tarafından kuşatma altındayken kılık değiştirip bir fes takıyor. Kuşatmayı geçip, Osmanlıların içerisine giriyor. Onlardan kahveyi öğrenip, Lviv’e geliyor ve kahve dükkanını açıyor. Yuri’nin maketinde başının üzerinde bir fes olması da hikayeye uygun. Efsaneye göre ise Lviv’deki hangi savaş olduğunu hatırlamıyorum Kahve Dükkanı yıkılıyor ve içersindeki tonlarca kahve yerin altında kalıyor. Daha sonra burayı kazanlar bu hikayeye ulaşıp, burayı bir maden gibi düzenliyorlar.
Sonrasında Edward’ın başka bir dersi olduğu için eve doğru yöneliyor ve beni Ukrayna yemekleri yiyebileceğim bir yere bırakıp ayrılıyor. Ben de daha aç olmadığım için yağmur yağmasına rağmen restauranttan çıkıp biraz daha dolaşıyorum ve geri dönüp bir şeyler yiyip evin yolunu tutuyorum.
17/10/2013 Lviv Ukrayna
Dün akşam eve döndüğümde, saat gece 01:00’de olan Kiev trenine kadar yine biraz sohbet eşliğinde Catan oynuyoruz. Oyunu yine dünkü gibi Edward kazanıyor. Saat 23:30 gibi taksi çağırıyoruz. Bana ettiği yardımlardan ve misafirperverliğinden ötürü Edward ve Natasha’ya teşekkürlerimi sunup ayrılıyorum evden.
İstasyonda tren kalkış saati yaklaşırken çıkışa doğru yöneliyorum fakat trenin doğru olup olmadığından emin olamıyorum. Her vagon başında görevli yaşlı teyzeler var. Hangisine sorsam beni arka vagonlara doğru yönlendiriyor. Tek bir kelime bile anlamamak gerçekten çok kötü bir şey. Son sorduğum teyze vagona doğru tırmanıp beni de el işaretiyle yukarı çağırıyor. Gözlüğünü takıp bana diğerleri gibi arka vagonları işaret ediyor. Ben de başlıyorum bu sefer iç taraflardan yürümeye ama hala trenin bile doğru olup olmadığından emin değilim. İlk girdiğim vagon altlı üstlü uyuyan insanlarla dolu ve berbat derecede kokuyor.
Trenin eskiliği ve bu manzara birleşince yolculuğun çok zor ve maceralı geçeceğine dair hislerim beliriyor.
Neyse ki, genç yaşlarda müzik dinleyen bir kız görüp İngilizce bilebileceğini umarak bileti gösteriyorum ve de bana trenin doğru olduğunu ve vagonun da bir arkadaki olduğunu söylüyor. Diğer vagona doğru geçmek üzere kapıyı açmaya çalıştığımda, üst ranzadan çıkan bir ayak kapının açılmasını engelliyor. Artık bir an önce yerimi bulmak istediğimden kapıya yüklenip ayağı yukarı doğru zıplatıyorum. Adamın uyanıp uyanmaması umurumda değil. Sonunda 17 numaralı ranzayı bulup yerime yerleşiyorum ve de benim bulunduğum vagonda en azından üst tarafta insanların yatmaması ve kokunun nispeten daha az olması beni biraz olsun sevindiriyor.
18/10/2013 – Lviv Ukrayna’dan Ayrılış
Sabaha karşı uyandığımda tren hala gürültüyle hareket ediyor. Çok yorgun olduğumdan gece fena uyumadım. Biletimde yazan 10:11 varış saatinin 1 dakikasının acaba gerçekten bir anlamı olup olmadığını tam o saatte Kiev Tren İstasyonuna varınca anlıyorum. Bu kadar eski olan tren ve sisteme karşın zamanlama mükemmel.. Hayatımda ilk defa yataklı trende yolculuk yapmamın tadını da almış oluyorum böylece.
Lviv Gezilecek Yerler, Lviv’de Görülecek Yerler, Lviv’de Yapılacak Şeyler, Lviv’de Gezilecek Noktalar, Lviv Hava Durumu, Lviv’e Nasıl Gidilir ve Lviv Hakkında Bilgiler yazısını beğendiyseniz bunlar da ilginizi çekebilir.